En iyisi susmak, susamıyor da insan.: Bu gece de Leyla Erbil`i dinleyelim. Çeşitli kitaplarından alıntılardır.
“Birisine anlatmak da ucuzlatıyor ya işi, ne bekliyorsun karşındakinden, o acıyı gidermesini mi? En iyisi susmak.”
Üç Başlı Ejderha
“Nedir asıl sorun diye düşünüyorum. Asıl sorun? Asıl sorun tek başına ayakta durabilmekte, yalnızlığı öğrenebilmekte mi? Asıl sorun sevgisiz yaşayabilmekte mi? Sevgisiz kalıp direnmeyi, sevgisiz kalıp gene de boyun eğmemeyi, dilenmemeyi öğrenmekte mi? Asıl öğrenmemiz gereken şey sevgisiz bir yaşam düzeni mi?
Gitmekle ne iyi ettin. Haklı olan senmişsin! Ben romantik, yanlış kitaplarla, kötü yaşam örnekleriyle aldatılmış, yaşamanın anlamını kavramaktan yoksun, kibirlinin biriymişim. İnsan tek başına yaşamı karşılamak zorunda, bense ille de bir sevgiliyle el ele verip değiştirecektim dünyayı! Ne ham hayal, ne zırvalık.”
Mektup Aşkları
Aslında bir aşka, olup bittikten sonra, en sonundan baktığımda, geride aşk adıyla anılacak bir şey bulamıyorum; belki hoş bir duygucuk, kısa bir süre yaşanmış ama mutlaka sona ermiştir; geriye kalan buruk bir tebessüm, acılı bir anı, yitmiş bir aşk vehmi, görünmez olmuş! İki insanın, bir örgü gibi, tülden, hafif bir dantel gibi sarınmışlıkları vardır aşkı. Etin ete, ısının ısıya geçişi; yitirdiği yarısını arayan insanoğlunun bulduğunu sandığı parçasına rastladığında geçirdiği bir baygınlıktır aşk. Sonu olmasa, sonu gelmese vardır, evet vardır. Bir düşünce olarak, nakşedilmiş bir bilgi olarak genlerimize, vardır; yoktur demeye dilimizin varmadığı; kıyamadığımız için yok olmasına, elbirliğiyle yalandan var ettiğimiz bir sözcük, olmasını hep istediğimiz ve isteyeceğimiz bir umuttur aşk, bu umudu çalmaya kimsenin gücü yeter yarının insanından?
Mektup Aşkları
“Bekliyorsun. Ruhun enerjiyi bir yere akıtarak dirilmek istiyor olası mı bu? Neye, kime akıtacaksın onu, kimi ortak edeceksin duygularına? Sana, senin eziyetine kim katlanabilir? Yalnızlığı kabul edemedin mi? Dostun kimdi senin? Bekliyorsun, sürekli bekleyişleri art arda ekliyorsun; seni seyrediyorum ve ses etmiyorum çünkü bekleyişin süslü bir imparatorluğu vardır. Umut silinene kadar güçlü bir direnişle dikilirsin tahtında. Sonra düşüş başlar. Başladığın yere dönüş. Kara anaforu bulma isteğiyle delice labirentlerinde acının dört dönmektir dönüş yeniden başlamak üzere düşüşe. Bir ömrün bekleyiş eziyeti içinde kıvranabilmek uğruna başa dönüşün bekleyişiyle geçmesini düşünebiliyor musun? Bu acı arayıştan kim kurtarabilir insanı? Sevgili mi? Dost mu? Boş inanç mı? Ülkü mü?”
Cüce
CEVAPLAR
lezce user
22.10.2015
Üye (47 Puan)
Gnothi seauton yani ``Kendini bil``.Delphi`deki Apollon Tapınağı`nın girişinde altın harflerle yazılıydı. Denildiğine göre Pisagor yazdırmıştır. Ha ben bunu buraya anlamını bilerek mi yazdım? yoo.. içimden geldi :)
lezce user
22.10.2015
Üye (117 Puan)
O zaman ben de içimden geçeni yazayım:
İlim ilim bilmekdür
İlim kendin bilmekdür
Sen kendini bilmezsen
Ya nice okumakdur
Yüzyıllar önce yazılan bu şiir insanın kendi var oluşunu anlamlandırma çabasının sonucudur. Kendi varlığını arayan adem, varlığın özüne de yaklaşmış olur. Varlığın özüilah formülüyle izah edilebilecek bu süreç tarikat-ı meşakkatin en çetin olanıdır. Peki ben bu yazıyı niçin yazdım, cevap yazmış olmak için mi? Yoo... İçimden geldi. :)
lezce user
22.10.2015
Üye (47 Puan)
/Varlığın özüilah formülüyle izah edilebilecek bu süreç tarikat-ı meşakkatin en çetin olanıdır. / bu kısmı biraz açıklar mısın? :)ilgimi çektide..
lezce user
22.10.2015
Üye (117 Puan)
Varlığın özü eşittir ilah yazmıştım ama eşittir işaret olduğu için çıkmamış. Bu haliyle oku, olmazsa izahat sunarım, Shine3. :)
lezce user
22.10.2015
Üye (47 Puan)
izahatı merak ettim doğrusu ;)
lezce user
22.10.2015
Üye (117 Puan)
Bak ya, dejavu yaşattın bana iki farklı konuda da aynı cevabı yazacak kadar şaşırdı muvazenem. Buraya yazayım sen diğer konu için de okumuş ol o halde. :) Şimdi efendim :) ehl-i tasavvuf, ``Ben bir hazine idim, bilinmek istedim.`` düsturuna hitaben kainattaki her varlığın İlah`ın bir tecellisi olduğunu iddia ederler. (Amenna ve saddakna.) binaenaleyh insan da bir varlık olduğundan aslında kendini bilmesi, özünü kavraması İlah`ı bulduğuna delalet eder. O`nu bulduğu an, O`nunla tekrar bir olduğu andır. Yani devriye. Hülasa ``O`ndan geldik, O`na döndürüleceğiz.`` ayeti ile aynıyla vakidir.
lezce user
22.10.2015
Üye (47 Puan)
seyyah iyi güzel hoşta derim ben bu noktada. Bilmek var, bilmek var.
bu arada yazdıkların gülümsememe neden oldu :) sağ ol..
lezce user
22.10.2015
Üye (117 Puan)
Sen sağ ol Shine3, hep gül inşallah. :) kendini bilmek`i en iyi kendini bilmezlerden öğrenebiliriz, diyeyim ve susayım o halde.
lezce user
23.10.2015
Üye (47 Puan)
Katıldığımı pek söyleyemem deyip, bende susayım ;)
lezce user
23.10.2015
Üye (117 Puan)
Neden katılmadığınızı merak etmeyip ben sustum bile. :)
