tr en sk zh ru ro pl nl it fr es el de cs
AnaSayfa lezbiyen Haber lezbiyen Makale lezbiyen Seri ilan lezbiyen İtiraf lezbiyen Duvar lezbiyen Magazin lezbiyen Eğlence lezbiyen Astroloji lezbiyen Forum lezbiyen Sohbet  

Foruma hoş geldiniz


KONU [Forumlar] [Konular]
lezce Tarih : 17.01.2011

Üye
(13 Puan)

      Anneeem:
Ne oldu nasıl oldu anlamadım… Birden kendimi yazarken buldum… Hayatımı anlatacağım bir gün aklıma hiç gelmemişti… Bazen geçmişimi çok özlüyorum zaman zaman bana acı verse de her bir hatıra… Çocukken ne kadar mutluymuşum simdi geri dönüp de düşününce o günleri düşleyince anlıyorum. Kendimi çok yalnız hissediyorum… Hiç ummadığım bir hayatı yaşıyor gibiyim… Kaleme aldıklarım sanki yüreğimden bir parça kopartıp alıyor…

Bugün anneme sarılmanın ne kadar huzurlu olduğunu anladım… Çocukken kaçtığım çok tatlı bir huzurmuş meğer… Ona sarıldığımda nasıl titrediğimi hissetmek yüreğimi yaktı sanki… İlk buluşma ilk sevgili tadındaydı her şey… Yıllardır ondan gizlerken gözyaşlarımı artık tutamadım kendimi… Ben ağladım utandım kaçtım hemen… Beni böyle yetiştirmemişti annem… O beni böyle aciz çaresiz görmemeliydi… Yıllardır onun istediği gibi biri olmak için gözyaşlarımı hep içime akıttım… Her gece
ağladığımı hiç bilmedi… Hissettiremedim hüzünlerimi anneme “ağlama” dedi… “Ağlama” derken kendi ağlamaya başladı…”aklım sende kalır güçlü ol “ dediğinde kendime geldim topladım aklımı başıma… Ağlamadım, En azından annem öyle biliyor… Kapı kapandığında çığlık çığlığa attım kendimi yerden yere… Daha sonra düşündüm uzun uzun nerde hata yaptım nerde kusurlarım olabiliri di aileme etrafıma layık bir evlat olmak neden bu kadar zordu? Her sorduğum sorunun cevabını yine kendimden bulduğumda ne kadar yalnız olduğumu hissettim… Kahroldum, düştü hüzün yüzüme… Geri dönüp geçmişten bahsetmek istemiyorum aslında… Parçalanmaktan yoruldum her cümlede… Teselli vermiyor atık hiçbir şey. Her acı dudak ucuğu kadar kabarcık dolu yanıklar bırakıyor kalbimde..Dokundukça acı ta içime kadar sızıp gidiyor... Ben acıya Mecburum… Neden böyle hissediyorum ki nedir bu içimdeki isyanın sebebi… Cevabını bilmediğim nedenlerle dolu satırlarım farkındayım… Saat yavaş yavaş geceyi vurmaya yaklaştıkça uyku da gözlerimi ovuşturuyor yavaş yavaş… Karanlığa gömüldüğümde yalnızlığım tırmalıyor avuçlarımı… Gecelerim kâbus dolu neresindeyim bu hayat bilmecesinin çözemedim. Sanki olacakları gören bir gözlerim var… Sabah uyandığımda her şey kâbusumda olduğu gibi… İçim acıdı kader bu denlimi vurmalıydı bana… Haykırmak istesem haykıramam… Şizofreni zannederler bir bilseler beni. Hangi kelime ile anlatsam kendimi yine ben yeniliyorum. Şairin yalnızlığı buymuş demek.

Bir sairin yalnızlığı kadar özgürüm iste sussam olmuyor, düğüm düğüm yollar konuşsam olmuyor yasak sanki kelimeler. Bütün yollarım kapandı sanki. Biliyorum cümlelerim çok anlamsız geliyor beklide size. Fakat artık Aşk şizofreni bir duygudur yoktur ama hep var olduğunu hayal edersin. Yani benim için öyle aslında.



Saatler kesmeye başladı soluğumu… Düşlediğim bütün hayaller
im kâbus oldu boğdu beni boşluklar… Yeni bir gün doğmuş olsa bile geçmiş olan dünün yorgunluğunu atamadım üzerimden… Baktığım her yerde çığlıklarımı hissettim…

Bir not yazdım ajandama;
Bu sabah baktığım her yerde seni görmeye başladım. Kimseye anlatamadığım anlatamayacağım en masum günahımdın. Seni anlatabilmek zorların en zoru olsa gerek. Sana bir seni seviyorum demenin saatlerce havadan sudan konuşmak olduğunu öğrettin. Seni seviyorum “arkadaşım” demenin sana ne kadar yakıştığını bana ise ne çok acı verdiğini hissettirdin. Çürüdü bedenim kaybolup gittim hayatım gibi acılarımın arasında seslenmek istedim sarılmak istedim, olmadı. Tükenmeyi öğrendim seninle… Caresiz kalmayı bilmezdim sen öğrettin. Sen yapmayı planladığın Munzurlukların peşinde koşarken ben ellerini tutmayı, gözlerine bakmayı, sana sarılmaların hayallerini kurdum günlerce, aylarca hiç bıkıp usanmadan… Hayalini her kurduğumda tenimin seni deli gibi arzulamasını his
settim. Kanadım yara gibi. Tenin tenime dokunduğunda utandım senden. Kaçmaya çalıştım kurtulmak istedim bu tutsaklıktan. Seni görmek mutlulukların en güzeli iken kendimi boğmak istedim. Bana verdiğin yalnızlığı hapsettim içime… Bir gün bütün duygularımı hissetmenden korktum. Bu duyguların hayranlık olmasından ürktüm. Nefesim kesildikçe kaçtım senden. Seni unutmak kolay mıydı? Bir başkasının girer miydi rüyalarıma. Düşündükçe batıyorum en dibe. Tükeniyorum sensiz gecen her bir saniye… Beni en mutlu olduğum anda bırakıp gitmenden korktum hep. Sende beni sevdin mi? Hiç bilmedim. Senin gözünde olmazsa olmazdım, kardeştim fakat sen benim için hayattın, aldığım nefestin, yarınımdın, bunu sana hiç söyleyemedim… Sürüp gidiyordu akıyordu satırlar eğer seni sevmeseydim yazar mıydım böylesine .Karanlık boyu konuşmazdım hayalinle…Hep arzuladığım teninle sevişmezdim rüyalarımda..Yanmazdı tenim böyle yanmazdım ben eğer karşıma çıkmamış olsaydın.Bazen düşünüyorum da insanların her hissettiklerini yaşama hakkı olsaydı mutsuzluk diye bir kavram olmazdı yeryüzünde…O zaman hayatın da bir tadı kalmazdı beklide.Daha farklı olurdu yaşamak belki yada her istediğimiz oluyor diye yaşamak bile istemezdik…Bir film vardı yetmiş yaşında doğan bir adamı anlatıyordu çok garibime gitmişti mümkünü olmayan bir hikayeyi canlandırmışlardı.Yaşam böyle bir iki saniyede yada birkaç saatte böylesine canlandırılmazdı…Spot ışıklar etrafında çekilen bir filmden ne kadar ders çıkarta bilir ki insan…Zaten çoğu senaryolarda hep belli başlı bir kahraman olur zaten…

Düşüncelerimi gözden geçirdikten sonra etrafıma baktım… Öğrencilik zor zanaat derdi ev arkadaşım. O geldi aklıma Kendime ayrı penceremden izlerken etrafımdaki herkesi gerçektende bir zorluğu olduğunu fark ettim. Hak verdim. Her birinin içerisinde sakladığı onca sırrı var. Hepsinin derdi ayrı. Haftayı yâda ayı iyi kötü geçirme derdindeler aynı benim gibi.
Sonra yine kendime ge
ldim. Yazmaya başladım yeniden, onu anlatmaya başladım;

Son Tanem;
Hayatıma girdiğin andan itibaren bana inanılmaz güzellikte bir hayat yaşatıyorsun. İçime sığdıramayacağım en masum duygularımı seninle keşfettim. Senin olmadığın an nefesimin tükenip, takatimin kalmadığı, mantığımın yerini başka duyguların alışı ile daha karamsar oluyorum gecelere… Yoruluyorum birden,
belki de bütün gücümü sende kaybediyorum… Anlamını yitiriyor bütün cümlelerim sensiz. Yapayalnız kaldığımı biliyorum… Bana bakışlarını görüyorum hepsinin gözünde aynı ifade “ aaa şuna bak! “ neden böyle oldum ben… Birtanem bu kaderi ben mi yazdım… Eğer seçme sansım olsaydı böyle olmazdı belki de… Daha özgür bir hayat yaşardım hiç değilse… İstediğim gibi şekillendirirdim… O zaman bütün günahıma da sahip çıkardım… Şimdi hangi günah gözümü korkutur ki… Hangi inancın bel kemiğim olduğunu bile bilmiyorum… Kararsızım, karamsarım çares
izim…
Çekimserim; geri çekiyorum her bir atakta kendimi kapalı bir kutu gibiyim bazen de patlamak üzere olan bir bomba gibi…
Özqe
 
 
 
CEVAPLAR


Şu an hiç cevap yok!


Sayfalar:


 
-----------------------------------------------------
Copyright©2008 - Lezce bir Kodme hizmetidir
-----------------------------------------------------


forum, chat, sohbet, haber, sinema, arkadaş, partner, muhabbet, odaları, odası, kanalı, itiraf, sitesi, siteleri.