Zayıflamanızı Engelleyen 10
Neden
Zayıflamak
isteyenler için tek bir formül var; o da hayat
tarzı haline gelmiş, sağlıklı alışkanlıklarla
oluşturulmuş bir program. Eğer siz de fazla
kilolarınızdan kurtulmak istiyorsanız önce
zayıflamanızın önüne geçen nedenleri
bulmalısınız.
BAĞIRSAK FLORASININ BOZULMASI
Fareler üzerinde yapılan çalışmalar, bağırsak florası
düzenine göre kalori kaybının değişebileceğini
gösteriyor. Vücudumuzda oluşan bu dengesizlik az
yememize rağmen kilo alımına yol açabiliyor.
Aynı zamanda "gram" kategorisinde yer alan
zararlı bakteriler kanımıza karışarak aşırı kilo
alımı ve diyabet hastalıklarına yol açabiliyor.
Diğer bir araştırma alanı ise şişman
kişiler ile normal kilolu kişilerin bağırsak
floralarındaki bakterilerin, yani mikropların
farklı olup olmadığı yönünde. İlk çalışmalar
bağırsak florasının şişman kişilerde farklı
olduğunu ortaya koyuyor. Bağırsak florasını
dengelemenin yolu ise probiyotik ürünler
tüketmekten geçiyor.
YETERSİZ
UYUMAK
Yapılan
araştırmalar, uyku süresi ile obez olma riski
arasında güçlü bir bağlantı olduğunu gösteriyor.
Gecede 4 saatten az uyuyanlar 7 ile 9 saat
uyuyanlara göre kilo alımında daha yüksek bir
risk altında bulunuyor. Uyku eksikliğinde
midemiz açlık hormonu salgılıyor. Bu durum
yemeği fazla kaçırmamıza sebep oluyor. Uyku
ritminin ve uyku düzeninin bozulması sonucu
vücutta bazı kimyasal değişiklikler meydana
geliyor. Bu durumda ise diyabet, hipertansiyon
gibi ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor.
BESİNLERE AMBARGO
KOYMAK
Bedeni tek tip
besinlerle beslemek, yemeklerde aşırı seçici
davranmak, belli besinleri sofradan tamamen
çıkarmak kilo alımına sebep olabiliyor. Çünkü
vücudumuzun tüm besin gruplarını dengeli ve
yeterli tüketmesi gerekiyor. Ayrıca alkol
alımına bağlı olarak tüketilen diğer besin
maddelerinin de (kızarmış patates, cips, mezeler
vs.) vücutta gereksiz bir kalori ve yağ deposu
olarak kalacağını unutmamak gerekiyor
STRESİ KONTROL EDEMEMEK Birçok kişi
sinirli ya da üzüntülü olduğunda yaptığı ilk iş
buzdolabına yönelmek oluyor. Çünkü bu tür
zamanlarda vücutta salgılanan kortizol hormonu
iştah açıyor ve bizi yemeye yönlendiriyor.
ABD'de son yıllarda yapılan çalışmalar stresin
doğrudan vücudumuzda yağ birikimine yol açtığını
ve bunun sonucu olarak kilo alımına sebep
olduğunu gösteriyor. Aşırı stresin tetiklediği
beyinde salgılanan NPY hormonu ise daha fazla
yememize ve bel bölgesinde yağ birikimine neden
oluyor. Böylece kısır bir obezite döngüsü
başlamış oluyor. Diğer bazı araştırmalar da,
stres altındaki insanların kendilerini daha
fazla yiyerek veya alkol ve tütün tüketimini
arttırarak teselli ettiklerini, bunun da
kolesterol düzeylerini olumsuz etkilediğini
ortaya koyuyor.
YANLIŞ İLAÇ
KULLANIMI
Genelleyemesek
de, bazı ilaçların kullanımı (depresyon
gidericiler, hormon ilaçları, kortizon vs) bazı
kişilerde kilo artışı ve şişmanlık sorununda
tetikleyici rol oynuyor. Bu ilaçların
kullanımının kan şekerinde düşmeye (hipoglisemi)
ve insülin seviyelerinde kilo arttırıcı düzeyde
artmaya (hiperinsülinemi) yol açtıkları
araştırmalarla ortaya konmuş. Bu ilaçlar
kullanılırken beslenmeye ayrıca dikkat edilmesi
ve günlük haraket miktarının artırılması oldukça
yerinde...
GECE
ATIŞTIRMALARI
Genelde gün
boyu yeterli besin tüketmeyen, stresli ve yoğun
çalışanlarda azalan enerjiyi yükseltmek adına
tüketilen gece yemeleri, en olmadık saatte aşırı
kalori alımına neden olarak vücudun yağlanmasına
sebep oluyor.
YETERLİ SU
TÜKETMEMEK
Su yerine;
çay, kahve, gazlı içecekle vücudun sıvı
ihtiyacını karşılamak, zayıflamamızı engelleyen
sebeplerin en önemlilerinden biri. Çünkü
metabolizma için, besin kadar önemli bir yeri
olan su ihtiyacının, gün içinde karşılanması
gerekiyor. Çünkü su, kortizol hormonu
salgılamasını bloke ederek gereksiz yemek yemeyi
ve kabızlığı engelliyor. Yemeklerden önce içilen
su ise tokluk hissi veriyor, yağların
depolanmasını engelliyor.
HAREKETSİZLİK
Gün
içinde hareketsiz kalmak kilo vermenin önünde
duran en büyük engel. Güne erken başlamak ve 7-8
saatten fazla uyumamak, kısa mesafeler için
taşıt kullanma yerine yürümek, asansör yerine de
merdiven kullanmak vücut aktivitesinin
artırılmasına yardımcı oluyor.
TİROİT
YETMEZLİĞİ
Tiroit yetmezliği metabolizmayı yavaşlatan ve
bu nedenle kişilerde önceki kilolarına göre
yüzde 15- 30 oranında kilo alınmasına neden olan
bir hastalık. Bu nedenle tiroit bezi yetmezliği
tedavi edilmeden kilo vermek oldukça zor.
Kadınlarda süt salgılatan hormon olarak bilinen,
prolaktin hormonunun fazla salgılanması da kilo
almaya yol açan başka bir bozukluk.
GENETİK MİRAS DA
ÖNEMLİ !
Gen
araştırmaları, şimdilerde şişmanlıkla ilgili
araştırmaların en önemli ayağını oluşturuyor.
Çünkü, açlık hissinin sorumlusu olarak bazı
genler görülüyor. Tek yumurta ikizleriyle
yapılan araştırmalar gösteriyor ki, vücut
ağırlığımızın yüzde 70'ine kadar olan kısmını
genlerimize, sadece yüzde 30'luk bir bölümünü
ise çevre faktörlerine borçluyuz. Dolayısıyla
ailemizde fazla kilolu kişiler varsa, beslenme
alışkanlıklarımıza daha çok dikkat etmeliyiz.
Özellikle de hamilelik ve menopoz
dönemlerinde!
YETERLİ KALSİYUM
ALMAMAK
Hemen hemen
herkes kalsiyumun sağlıklı kemiklere sahip olmak
icin gerekli olduğunu biliyor. Ancak kalsiyumun
kilo vermede de etkili olduğu pek fazla
bilinmiyor. Araştırmalar kalsiyum açısından
zengin olan yiyeceklerle beslenenlerin vücut
kitle endekslerinin daha düşük oldugunu
gösteriyor
|
|